Rojin için yeni adli tıp raporu: Temasla bulaş yok
Van’da esrarengiz bir şekilde hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada önemli bir dönüm noktasına ulaşıldı. Genç kadının cansız bedeni bulunduktan sonra başlayan adli süreçte, Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen yeni rapor, dosyadaki “bulaş” ihtimalini tamamen ortadan kaldırarak, soruşturmanın seyrini değiştirecek kritik bilgiler sundu. Bu yeni rapor, Rojin’in vücudunda bulunan yabancı DNA örneklerinin, otopsi veya cenaze taşıma süreçlerinde temas etmiş olabilecek kişilere ait olmadığını kesin olarak ortaya koydu.
Rojin Kabaiş Davasında Yeni Gelişme: DNA Raporu Açıklandı
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili kamuoyunun merakla beklediği adli tıp raporu, dosyaya girdi. Van Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından yapılan açıklamaya göre, Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi tarafından hazırlanan bu kapsamlı rapor, 10 Ekim tarihinde soruşturma dosyasına dahil edildi. Raporun en çarpıcı sonucu, daha önce dile getirilen “bulaş” ihtimalinin bilimsel verilerle çürütülmesi oldu.
Bulaş İhtimali Ortadan Kalktı: Gizem Derinleşiyor
Adli Tıp Kurumu’nun titiz çalışması sonucunda, Rojin Kabaiş’in otopsi ve sonrasında cenazesiyle temas etmiş olabilecek tam 134 kişiden DNA örnekleri alındı. Bu kişiler arasında otopsi ekibinde yer alan sağlık görevlileri, cenazenin naklinde görevli personel ve üniversite çevresinden şüpheli olabilecek bireyler bulunuyordu. Yapılan detaylı karşılaştırmalar sonucunda, Rojin’in vücudunda tespit edilen iki farklı erkek DNA örneğinin, bu 134 kişiden hiçbirine ait olmadığı kesinleşti. Raporda net bir şekilde ifade edildiği üzere, söz konusu DNA örnekleri, “bulaş olabilecek kişiler dışındaki bir veya birden fazla kişiye” aittir. Bu tespit, ilk adli tıp raporunda tartışma konusu olan “bulaş ihtimalini” tamamen ortadan kaldırarak, soruşturmayı yeni bir boyuta taşıdı. Artık, bu DNA’ların gerçek sahiplerinin kim olduğu sorusu, davanın en kritik noktası haline geldi.
Kayboluş ve Acı Son: 18 Günlük Bekleyiş
Rojin Kabaiş’in trajik hikayesi, 27 Eylül akşamı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi yurdundan arkadaşlarına göl kenarına gideceğini söyleyerek ayrılmasıyla başladı. Genç kadından bir daha haber alınamadı ve ailesi ile yakınları büyük bir endişe içinde günlerce haber bekledi. Acı haber, kayboluşundan tam 18 gün sonra geldi. Rojin’in cansız bedeni, kaybolduğu yerden yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta, Mollakasım Mahallesi sahilinde bulundu. Bu üzücü keşif, tüm Türkiye’yi yasa boğarken, genç kadının ölümündeki sır perdesi hala aralanmayı bekliyor.
Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili yeni adli tıp raporu, soruşturmada önemli bir eşiğin geçildiğini gösteriyor. Bulaş ihtimalinin kesin olarak elenmesi, dosyadaki yabancı DNA’ların, cinayet veya olası bir suçla doğrudan ilişkili olabilecek kişilere ait olduğu ihtimalini güçlendiriyor. Bu durum, adaletin tecelli etmesi adına soruşturmacıların, bu gizemli DNA örneklerinin sahiplerini bulma yönünde daha yoğun bir çalışma yürütmesini zorunlu kılıyor. Rojin’in ailesi ve kamuoyu, genç kadının ölümündeki tüm sırların açığa çıkmasını ve sorumluların hesap vermesini bekliyor.
Yorum gönder