C-130 kazasında her şey 5 saniyede oldu

Gürcistan’da yaşanan ve 20 askerimizin şehit olduğu C-130 uçak kazası, Türk havacılık tarihine kara bir leke olarak geçerken, felaketi tetikleyen olayların sadece 5 saniye gibi kısa bir sürede gerçekleştiği belirtiliyor. Uçağın kuyruk kısmının kopmasıyla başlayan zincirleme reaksiyon, kontrolsüz bir düşüşe yol açtı. Bu trajik olayın ardındaki sır perdesi, detaylı adli ve teknik soruşturmalarla aralanmaya çalışılıyor.

C-130 Kazasının İlk Bulguları ve Olay Anı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in açıklamaları, kazanın ilk anlarına dair önemli ipuçları sunuyor. Bakan Güler, ön bulgulara göre uçağın ilk olarak kuyruk kısmının koptuğunu ve ardından üç parçaya ayrıldığını ifade etti. Kara kutu incelemesinin iki ay sürebileceğini belirten Güler, bu incelemelerin kazanın kesin nedenlerini ortaya koyacağını vurguladı. C-130’ların 1957’den beri Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde yer aldığını ve genel itibarıyla güvenli bir uçak olduğunu da ekleyerek, 1999’daki motor yangını vakasının bile sağ salim inişle sonuçlandığını hatırlattı.

Uçağın kuyruk kısmının kopması, havacılık açısından hayati bir kontrol kaybı anlamına geliyor. Zira bu bölüm, uçağın dümen ve irtifa kontrolünü sağlayan parçaları barındırır. Kuyruk kaybı, uçağın tamamen kontrol edilemez hale gelmesine, ağırlık merkezinin öne kaymasına ve burnunun kontrol dışı hareketler yapmasına neden olur. Kazanın yaşandığı anlara ait video kayıtları da bu ön bulguları destekler nitelikte. Görüntülerde, uçağın kuyruk kısmının ana gövdeden ayrılarak enkazdan çok daha uzak bir mesafeye düştüğü net bir şekilde görülüyor. Bu durum, pilotların kuyruk kopmasının ardından bir süre uçağı havada tutmaya çalıştığı ancak kontrolün imkansız hale geldiği bir senaryoyu işaret edebilir.

Havacılık Tekniği Açısından Kontrol Kaybı

Havacılık tekniğine göre, bir uçağın kuyruk kısmını yitirmesiyle dümen ve irtifa kontrolü tamamen imkansız hale gelir. Uçağın ağırlık merkezi aniden öne kayar ve burun kısmı kontrol dışı savrulmaya başlar. Bu tür bir durumda, havada kalmaya çalışan uçağın gövdesi, kanatları ve motorları üzerinde aşırı yüklere maruz kalır. Video kayıtlarında 4 motorun da yerinde durduğu görülse de, kuyruk kısmının kopmasının ardından oluşan hava direnci nedeniyle uçağın burnunun da zamanla parçalanmış olabileceği değerlendiriliyor. Bölgede bulunan çobanlar tarafından çekilen görüntüler, uçağın anormal uçuş seyrini ve önemli irtifa kaybettiği anları kaydetmiş olması, soruşturma için değerli bir kanıt niteliği taşıyor.

Kargo Yükünün Rolü ve Soru İşaretleri

Soruşturma kapsamında ele alınan bir diğer önemli nokta ise uçakta bulunan 6 tonluk kargo yükü. Azerbaycan’daki etkinliklere katılan savaş uçakları için taşınan malzemeler, uçağın arka kısmına paletler halinde yüklenmişti. Teknik verilere göre C-130 tipi uçaklar 19 tona kadar yük taşıyabilme kapasitesine sahip olduğundan, 6 tonluk yükün normal şartlarda bir sorun teşkil etmemesi beklenir. Ancak yükün bağlanış şekli, ağırlık dağılımı veya uçağın kontrolsüz hareketleri sırasında kuyruk kısmına ek bir ağırlık bindirip bindirmediği gibi sorular, soruşturmanın aydınlatmaya çalıştığı kritik noktalar arasında yer alıyor. Havadan malzeme indirme yeteneğine sahip bu askeri uçaklarda, kargonun sıkıca sabitlenmesi büyük önem taşır ve bu durumun kazadaki olası rolü dikkatle inceleniyor.

Sonuç

Gürcistan’daki C-130 kazası, karmaşık ve çok yönlü bir soruşturma sürecini beraberinde getiriyor. Kara kutu verilerinin titizlikle incelenmesi, uçağın son anlarında yaşananları, kontrol kaybının kesin nedenlerini ve varsa diğer faktörleri netleştirecek. 20 askerimizin şehadetiyle sonuçlanan bu elim olayın tüm detaylarının aydınlatılması, hem şehitlerimize olan borcumuz hem de gelecekte benzer faciaların önüne geçilmesi adına büyük önem taşımaktadır. Havacılık güvenliği standartlarının sürekli gözden geçirilmesi ve ders çıkarılması, bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için atılacak en önemli adımlardır.

Yorum gönder